ATATÜRK'ÜN Gençliğine Hitabesi
Bugün 10 Kasim 2006, Yüce lider Mustafa Kemal Atatürk ebediyete gideli 68 yil oldu. Atatürk Anitkabirde yatmakta oldugu mezarindan kalkip, bir Türkiye'de olanlara baksaydi ne derdi, sizce: isterseniz biz bir kurgulayalim:
Ey Türk Gençligi,
Bugün 10kasim1996, Cumhuriyeti birlikte kurdugumuz 1923'ten bu yana 83 yil geçti. Ben sana Türk Cumhuriyeti ile birlikte koruman ve kollaman için bir çok miras birakmistim, bunlardan en önemlisi Akilcilik ve Bilimdi. 83 yilda sen Akli ve Bilimi ayaklar altina aldin ve yine Seyhlerin, Tarikatlarin ve Meczuplarin pesinden gittin.
Benim naçiz vücudumun bir gün toprak olacagini, ama Türkiye Cumhuriyetinin ilalebet payidar kalacagini sana söylemistim. Nitekim ben bu dünyadan göçeli 68 yil oldu!
Bu sirada Türkiye Cumhuriyetinde neler oldu?
1. Dünya Savasinda ve Istiklal Harbinde döktügümüz binlerce sehidin kani bosuna mi akti ve onlarin sehit ruhlari su anda Türkiye'yi izlerken mutlular mi? Sana haklarini helal ediyorlar mi?
20 Ekim 1927'de sana ne demistim: 'Ey Türk gençligi ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilalebet muhafaza ve müdafaa etmektir.'
Sen ne yaptin?
2006'da birinci vazifenin Türk istiklal ve Türk Cumhuriyetini ilalebet yok etmek isteyen kurumlarla ve yapilarla içiçesin! Çöpe elimle atmis oldugum SEVR'i hortlatmak ve seni parçalamak isteyen Avrupa Birligi ve Amerika ile Stratejik Müttefik haline gelmissin . O Amerika ki, bizim Lozanimizi imzalamamisti, O Avrupa ki, bizim ülkemizi isgal etmis, ancak bir Istiklal savasi ile bu ülkeden atilmis ve denize dökülmüstü.
Ey Türk Gençligi!
Kendine gel!
Sana biraktigim hiç bir tavsiyeyi ve öneriyi yerine getirmedin! 2006'da ülkeni kendi ellerinle yabanci ülkelerin istihbarat sistemlerine peskes çekiyorsun!
Ben sana ne demistim:
Istikbalde dahi, seni bu kurdugumuz Cumhuriyet Devrimi hazinesinden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahlarin olacaktir.
Titre de kendine dön artik! Bir bak etrafina ve Türkiye'yi yönetenlere! Ben kurdugum Cumhuriyetin ne hale getirilmeye çalisilacagini, Türklerin kölelestirilmeye çalisilacagini çok daha önceden görmüs ve seni bu konuda uyarmistim:
Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düsersen, vazifeye atilmak için, içinde bulunacagin vaziyetin imkân ve serâitini düsünmeyeceksin! Bu imkân ve serâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düsmanlar, bütün dünyada emsali görülmemis bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanin bütün kaleleri zaptedilmis, bütün tersanelerine girilmis, bütün ordulari dagitilmis ve memleketin her kösesi bilfiil isgal edilmis olabilir. Bütün bu serâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
Demistim sana, 1927'de ! Ne oldu 2006'da?
Yani binlerce sehit kani üzerine kurulmus olan Cumhuriyeti yönetenlerin iktidara gelenlerin GAFLET, DALALET ve HATTA HIYANET içinde olabilecegini söylemis, gözlerini, aklini ve tüm idrakini açik tutmani emretmistim. Iste dediklerim bir, bir çikti! Hainler ülkeni yok ediyorlar!
Sen ne yaptin?
Benim kurdugum Demokratik ve Laik Türkiye Cumhuriyetinin basina, benim yapmis oldugum Devrimleri yok etmek için yemin etmis, bu yemini de her yerde açikca ilan etmis bir grup meczubu bir kaç günlük pirinç, on somun ekmek ve üç bes kurus dolar karsiligi getirdin ve Cumhuriyet Devrimlerini üç bes kurusa sattin! Ben sana böyle mi emretmistim? Biz o Istiklal harbini olmayan çariklarla, olmayan pirinçle, olmayan ekmekle, olmayan dolarlarla yapmistik. Olmayan bir ulustan, bir millet yaratmistik.
Kubilay olayinda asip, tükettigimizi sandigimiz meczuplarin ve Türk düsmanlarinin bir gün Türkiye'nin basina gelecegini biliyordum! Biliyordum ki, sana bu hitabeyi okumustum.
Ama sen o Hitabeden hiç bir sey anlamamissin!
Cebren ve hile ile aziz vatanin bütün kaleleri zaptedilmis, bütün tersanelerine girilmis, bütün ordulari dagitilmis ve memleketin her kösesi bilfiil isgal edilmis olabilir.
Demistim sana,
Kalelerin düstü, bir zamanlar Ingiliz donanmasinin demir attigi Istanbul'u simdi Galataport, Haydarpasaport, Haliçport ve nihayet Istanbul-PORT projeleriyle Yahudiye ve Emperyalistlere peskes çekiyorsun. Petro-kimya fabrikalarin isgal edildi, haberlesmen isgal edildi, agir sanayin isgal edildi, demir-çelik endüstrin isgal edilmek üzere, bankalarin ve ekonomin isgal edildi. Bütün tersanelerine ve limanlarina bir zamanlar senin topraklarin olan Irak'i isgal etmis Ingiliz ve Amerikalilar giriyor.
NATO denen bir anlasma ile bizim yaptigimiz tüm egemenlik ilkelerini tarihe kaldirmissin! Ne oldu!
Hiç mi açip da Istiklal savasini nasil yaptigimiza ve bu ülkeyi nasil kurtardigimiza ait bir sayfa bir sey okumadin! Nasil ülkeni böylesine kolay bir kaç yillik karina düsmana peskes çektin.
Bir isgal edilmemis Ordun kaldi! Onun da ögrendigime göre geçenlerde basina çuval geçirilmis! Meczublarla gayet iyi geçinen ve benim resmimi brövelerden çikarip, tüm animi yok etmek isteyen bir densizin baskomutan oldugu zaman Ordunu da parçalamak ve dagitmak istemissin.
Biz Teskilat-i Mahsusayi ve sonra onunla birlikte Cumhuriyeti bunun için mi kurduk?
Bir tek vatansever Teskilati Mahsusa torunu kalmamis midir ki! Ülkenin istihbarati böylesine düsmana terk edilmistir?
Sana demistim ki!
Hattâ bu iktidar sahipleri, sahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düsmüs olabilir.
Iste hepsi çikti. Neden zamaninda önlemini almadin?
Bak halkin fakir ve borç içinde!
Iktidar sahipleri 'Ben herseyi pazarlamaya mükellefim' diyerek, ülkeni düsmana pazarliyorlar. Halka düsman bu meczuplar 'Sehit analarina hakaret edip', benimle omuz omuza savasmis halkima 'Anani da al git!' diyebiliyorlar. Egemenlik Milletin elinden çikiyor.
Hani nerde benim anladigim Türk Genci ve Gençligi?
Ne demistim sana 5 Subat 1933'de Bursa'da,
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunlarin geregine, dogruluguna herkesten çok inanmistir. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemistir. Bunlari güçsüz düsürecek en küçük ya da en büyük bir kipirti ve bir davranis duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardir, jandarmasi vardir, ordusu vardir, adalet örgütü vardir" demeyecektir. Elle, tasla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapitini koruyacaktir.
Ben böyle bir Türk Gençligini kabul etmistim ve Cumhuriyeti onlara birakmistim.
Boynuna haç, kulaklarina ve ortaliga açmis oldugu göbegine küpe takip, omuzuna dövme yaptiran, Köse dönmek için elli takla atan, ' Benim Vatandasim Isini Bilir' diye her türlü ahlaksizligi bir deger haline getirmis, benim hiç bir söyledigimi anlamamis, ya da Tarikatlarin veya Seyhlerin pesinden giden bir gençlige birakmadim ben bu Cumhuriyeti.
Nerde benim Üniversitelerim, Nerde benim Üniversitelilerim?
Ben bu ülkeyi kendi çikarlari için ne kadar gerici ve meczup varsa onlarla takiyye iliskilerine giren sirket patronu Rektörlere, Üniversitelerinde Ermeni Konferanslari düzenleyen ve düsmanlarimiza koz vermeye çalisan Profesörlere, Türbani ve çarsafi varolmalarinin tek nedeni haline getiren Üniversite ögrencilerine birakmamistim.
Nerde benim gerçek Ögretim Üyelerim, Rektörlerim, Üniversitelilerim?
Bir kisi de mi kalmadi, su benim hitabelerimi millete hatirlatacak? Bir kisi yok mu bu Cumhuriyeti kurmak için dökmüs oldugumuz kanlarin hesabini soracak!
Ey Türk Gençligi! Sana ne demistim ben!
Ey Türk istikbalinin evlâdi! Iste, bu ahval ve serâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktir! Muhtaç oldugun kudret, damarlarindaki asil kanda mevcuttur!
Sen ne yaptin!
Sadece benimle alay ettikleri, raki-leblebimle dalga geçtikleri, beni 'Karga Kovalayan Sapik Padisah' olarak ilan ettikleri, bizim 'Ermenileri ve Kürtleri kestigimizi söyledikleri' için düsmanlardan Nobel ödülü alan Yahudi yazarlara veya asil kanimizla ilgili cümlelerimle alay eden Ermeni bozuntusu yazarlara ifade özgürlügü adina erisilmez payeler verdin!
Ifade özgürlügünde sen önce Istiklal Savasini kendi halkina ifade edebildin mi?
O Yahudiler ki, Kurmus olduklari Localari ben 10 Ekim 1935'de kapatmistim.
Biliyordum Büyük bir Israil kurma plani için çalistiklarini! Birinciyi ben öldükten 10 yil sonra kurdular, ikinciyi de simdi kurmaktalar. Ben yasasaydim, Yahudilere bir devlet kurdurur muydum orada!